Sunday, February 13, 2011

YEDUAETSEV'den

Mutfakla diyaloğu evlilikle başlayan pekçok hanımdan biriyim. Dersler, finaller der mutfakla tanışma seanslarından hep kaçardım. En kolay tarifin bile mücadeleli uygulamalarından, yılmadan, yorulmadan sonuca gitme arzusu evimin mutfağına ödül, aile ve dostlarımın beğeni ve taktirlerini kazandırdı.

Böylece sıcacık sohbetlerin, şen gülüşmelerin yaşandığı, sonrasına da "En kısa zamanda yine görüşelim." dileklerinin kaldığı sofralarım oldu.
Lezzetlerin yanında tariflerimizi de paylaştık dostlarımla, hoş sohbetlerle beraber.
Yakınlarımın ısrarıyla, dost sofralarımda paylaştığım tariflere, sizlerle de ortak olacağım bu köşeden...

Kimi zaman ocağımıza oturan, fırınımıza kurulan tarifler evimizi mis gibi kokusuyla saracak, damaklarımızı tatlandıracağız,
Kimi zaman akıl yolculuğuna çıkacak azıklar hazırlayacağız, sohbetlerimizle,
Kimi zaman da kalplere fetihler yapacağız belki mideye uğramadan,
Kimi zaman mutfaktan, kimi zaman hayattan...

Bu köşeden paylaşmak istediklerimle çok örtüşüyordu, başlık oldukça başarılı ve çok ortak olduğu için ilgimi çekti. Okuma listemde Elizabeth Gilbert'in "YeDua EtSev" isimli kitabı var bu aralar. Özetle boşanmasının sonucunda bunalıma giren, içsel huzura erebilmek için üç ayrı ülkeye seyehate çıkan yazar Liz'in başına gelenlerden, mizahi anlatımla anılarından bahsediliyor. Kitabın içeriğinden öte başlığı enteresan geldi bana.

Ye, yaşamak için mi yemek, yemek için mi yaşamak?
Dua et, Duanız olmasa ne ehemmiyetiniz var.
Sev, sevmekle başlar herşey, ifadelerine yolculuklara çıkardı beni.

Yazarın bölümlere ayırdığı kitabın ilk sayfaları, üçüncü ve dördüncü bölümde "Dua et"e ithafı ise her bakımdan oldukça düşündürücü idi.
Daha çok eğlenceli bu kitaptan bu kadar vakit ayırdıktan sonra bana da düşen birşeyler olmalıydı ve düşününce pek ama pek çok kimsenin, yazarın sahip olduğu imkana sahip olamayacağı aşikârdı. O zaman? Sıkıntılarımızla yaşamak da çok zor. Nasıl olmalıydı? Her bunaldığımızda seyyah olamayız. Özellikle bizlerin huzura ermek için gidilecek her yer içimizde. Bunu fark edince, YEMEĞİ yaşamak için ama zevkle, SEVmeyi de başlanğıç olduğu için güzelliklere, DUA ile yapmak bana huzur verdi. İlk olarak da sizlerle bu tarifi paylaşmak istedim.

Yollarımızı, yüzlerimizi, içlerimizi aydınlatacak, damaklarımızı tatlandıracak güzel tariflerde buluşmak arzusuyla...

Emel Özkaragöz

No comments:

Post a Comment