Saturday, March 3, 2012

KOCAKARI SOĞUKLARI

Akademinin allerji toplantısı bu kez Orlando'da düzenleniyor. Daha önce de yazdığım gibi araştırmayı, okumayı bu kadar seven mesleğini, hastalarını bu kadar önemseyen eşim için de inanılmaz bilgi bombardımanı bu kongreler.

Sıcaklık yaklaşık 30 derecelerde. Ağaçlar, çiçekler hava durumuyla uyumlu canlılığını sürdürürken, insanların medeniyeti, zevki ve itinası da eklenince insanın içinin açılmaması da içten bile değil. Türkiye'de geç ama çetin gelen kışın sonlarına geldik derken yeniden bastıran kar yağışları 'Hani cemreler düşmüştü?' dedirtir oldu. Yolcuğa başladığımız geçen hafta orada bahar havası olduğundan, haberlerdeki kar yağışları beni şaşırtmadı değil. Çok şükür barajlar, topraklar suya doydu diye sevirken güneşin huzur veren ışığını ve ısısını da özledik hani.

Ben burada oranın soğuğunu düşünüp, güneşin cilvelerine memnuniyet gösterirken hatırımda da şu hikaye canlılığını koruyor; Mesleği hemşirelik, emekli, pozitif, güzel insan. Hayatı, çektiği sıkıntılara rağmen gülen yüzü, inancı ve hayata bağlılığıyla sırtlamasını bilen, örnek hanım Sevim Teyze'nin her daim hoş ve tatlı sohbetlerinden biri bu hikaye.

Yine karlı günlerin alarmının verildiği bir gündü. 'Kış da çetin geçti, yazı özledik.' heveslerimizi dillendirirken, 'Merak etmeyin' dedi 'İlk cemre havaya düşüyor Şubat'ın sonunda, sonra havaya sonra da toprağa, sonra bir kocakarı soğukları olur, nevruz, hıdrellez derken bahar da geldi, yaz da geldi işte.' Böyle soğuk ve karlı bir günde ancak Sevim Teyze bir çırpıda yazı getirebilirdi ve 'Çok hoşsunuz yine.' dedim. Sıralama bu mudur? Peki duyarız da nedir bu kocakarı soğukları?' Başladı anlatmaya bu hikayesi bol ve hoş hanım;

'Cemreler tek tek havaya, suya, toprağa düşmeye başlayınca hava da azıcık ısınmaya başlamış, tomurcuklar, otlar, çimler de yeşermeye. Köyde yaşayan insanlar da bu durumdan pek memnunmuş çünkü hayvancıklarını çıkarıp dağlarda otlatabileceklermiş. O köyde yaşayan 7 tane de koyunu olan yaşlı bir kadın (hikayenin kaba tabiriyle koca karı) bir hırsla 'Kimsecikler şu taze otlardan yedirmeden, ben koyunlarımı alıp götüreyim de en besili, en gürbüz koyunlar benimkiler olsunlar.' diye almış koyunlarını dağlara otlatmaya çıkarmış. Çıkarmış çıkarmasına da 7 gün süren çok, çok soğuk günler gelmiş çatmış, köye de geri dönememiş. Hikaye bu ya bizim bu koca karı ısınabilmek için hergün bir koyununu kesmiş ve postuna sarınmış. Böylece kendini ancak koruyabilmiş.Tüm koyunlarını kesip bitirdiğinde ise çetin soğuklar bitmiş. Herkesinkinden besili olsun diye erkenden dağlara otlatmaya götüren bu kadıncağız hırsına yenilip koyunlarından da olmuş.'

Martın 11'inde başlayıp 17'sinde bitecek olan koca karı soğuklarında biz biz olalım, koyunları otlatmak için acele etmiyelim.:)

Gönüllerimizi ısıtacak, gözlerimizi şenlendirecek rengarenk baharlara kavuşabilmek dileğiyle...

No comments:

Post a Comment