Saturday, June 11, 2011

MUHABBET HİZMET İSTER...



Bugünkü yazımda hoşbir tarifim var sizler için. Umuyorum verecegim pekçok tarif gibi hoşluk verecek hayat tadınıza. Bir farkla, bu tarif için bir fırın yada ocaga degil rahat bir koltuga ihtiyacınız var :)

Ş.G.Karaca yakın zamanda okudugum köşe yazısında; "Erkeğin kalbine giden yol bozuk türkçeden geçiyor!" diyordu. Kalbe giden yolun mideden bozuk türkçeye geçişi! enterasan bir başlıktı. Yazıyı okuyunca hoşbir hicivle karşılaştım. Hiç televizyon seyretmeyen biri olarak bile konuyu kavramıştım, zira dillerden düşürülemeyen dizilerin kahramanlarının "Sülümaann", "Alii" demeleriyle fethettikleri gönüllerin! hicviydi yazı.

Ne tesadüf ki bu ara Sema Maraşlı'nın "40 adımda Muhabbet Olsun" kitabı da elimde. Aile dostu bir agabeyimiz zevkle okudugunu söylerek pekçok arkadaşına oldugu gibi bize de bu kitabı hediye etmişti. Bir beyin böyle bir kitabı okuması da ayrıca hoş ve ilginçti.

Büyük aşkın sahibi Ferhat'la Şirin'in evliliğini anlatıyor kitap!. Büyük aşka ve herşeye sahip olmalarına ragmen birgün geliyor vee muhabbetleri bitiveriyor. Evliliklerinde sorunlar yaşıyorlar. Eski muhabbetlerine yeniden nasıl kavuşabilirler? Sorunun çözümü için tabii günümüz gelenegi!; solugu evlilik danışmanının yanında alıyorlar:) Danışman yazarımız da 'Muhabbete hizmet etmek gerek' diyor ve seanslar bu kurgu üzerine örülüyor.

Yazar 40 adımın 25 adımını Şirin'e, 15 adımını da Ferhat'a paylaştırıyor. Okumak isteyenler için, evet adil görünmüyor ancak kitabın çok başlarındasınız... Hikaye öyle hoş, anlaşılır, yalın bir üslupla kaleme alınmış ki eminim sizler de zevkle okuyacaksınız ve inanıyorum kendinizden birçok şey bulacaksınız tebessümle okuduğunuz satırlarda.

Sonuç olarak da göreceksiniz ki kalbe giden yol bozuk türkçeden geçmiyor ve mide de muhabbetle çok çok da ilgilenmiyor! :) Muhabbet hizmet ve de emek istiyor...

Çok okumalı ve sevdiklerinizle muhabbetli günlere.

No comments:

Post a Comment