Saturday, July 16, 2011

TATİLDEYİZ

Okulların kapanmasıyla başlayan uzun yaz tatilini nerdeyse yarıladık. Kimi zaman yeni yerlerin keşfedildigi, kimi zaman hasretlerin giderildigi, kimi zamansa yorgunluklardan uzaklaşılmaya çalışıldığı zamanları geçiriyoruz pek çogumuz. Ancak merak ediyorum kaçımız bu uzuuun tatil diliminden "Yine kış gelse de bir düzene girsek." diye şikayet etmiyor, alışkanlıklarını aramıyor, özlemiyor? Yavaş yavaş özlemeye başladık galiba.

Yaz programının yoğunluğundan ben de nasibini alanlardanım. Bu sebeple de yazılarıma ara vermek durumunda kaldım. Sıcaklarla kapanan iştahlar nedeniyle mutfakla da arama mesafe koydum :)

Allahtan şu sebze, meyveler çok akıllılar (!), hangi mevsimde insanın neye ihtiyacı olduğunu biliyorlar da, biz de kışın, hastalıklara karşı vitaminlerinden, yazın ise hararete ve sıvı kaybına karşı su ve serinliklerinden istifade ediyoruz :) Mis gibi tatlarıyla, yanına bir dilim ekmegin, bir dilim peynirin eşlik ettigi üzüm, karpuz varken, kiraz kulaklara küpe olup, ağızları tatlandırırken, kayısı görevinde kusur etmezken, kim ister bu sıcaklarda başka tadı? :-) Bu arada yerken bizi zor durumda bırakıyor diye şeftaliye de haksızlık etmeyelim!

Ancak belirtmeliyim ki yağa, kaloriye, kolestrole gösterdiğim itinaya rağmen, yaz gelince özellikle tadını özlediğim ve kesinlikle sıcak tüketmeyi sevdiğim kızartmayı mutlaka anmalıyım. Patlıcan, biber, eger severseniz biraz da kabak, üstelik üzerine bolca domates sosu gezdirildiyse... Yada sarmısaklı yoğurt mu dersiniz? O da kabul, yeter ki yaz bitmeden sofraya gelsin, ister misiniz?...

Huzurlu bir tatil gününün ögle yemeginde, hoş sohbetlerle,

Afiyetle...

No comments:

Post a Comment